Yakın Tarihte Türkiye’de İş İnsanı Örgütleri Üzerine

Ömer Batuhan Uçmak
7 min readFeb 9, 2022

--

Tarih sahnesinde iş insanı örgütlerinin topluma, sosyal yaşantıya ve hatta devlet tasarruflarına yön verdiği yadsınamaz bir gerçektir. Öyle ki, belli oluşumların kuruluş misyonları ve yapılanma süreçleri bir ülkenin ekonomik yönde izleyeceği politikayı dahi etkileyebilecek mahiyette olabilmektedir. Bu noktada ülkemiz nezdinde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (“MÜSİAD”) ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (“TÜSİAD”) yarattıkları etkiler bakımından incelemeye değerdir. İlgili çalışma nezdinde önce MÜSİAD misyonu ile açıklanacak olup sonrasında TÜSİAD ile farkları ele alınacaktır. İkinci kısımda ise karşılaştırma neticesinde sunulan bilgiler daha detaylı ele alınarak TÜSİAD etkileri ile açıklanacaktır. Bununla birlikte yazı kapsamında bir sonuç bölümüne yer verilmeyecek olup değerlendirme okuyucuya bırakılmıştır.

www.euwib.com

I. MÜSİAD

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği açık ismine sahip olan MÜSİAD, 9 Mayıs 1990 tarihinde İstanbul’da kurulan bir “İşadamları Derneği”dir. MÜSİAD kendini kamu yararına dernek statüsünde bir sivil toplum kuruluşu olarak tanıtmakla birlikte, kuruluşunun amaçları kapsamında hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel değerlerin gözetildiği, kendi içinde bütün, bölgesinde, ekonomik ve siyasi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye [1] hayalini gerçekleştirmeyi saymıştır.

Öncelikle üyeleri arasında dayanışmayı geliştirmek ve Türkiye’yi maddi manevi yönden geliştirmek misyonu ile hareket etmektedir. MÜSİAD kendini KOBİ’lerin ekonomik dağılımlardan daha fazla pay almasını savunan talepler eksenine oturtmuştur.[2] Bu kapsamda TÜSİAD oluşumundan farklı olarak MÜSİAD kendini diğerlerinden muhafazakâr değerleri önemseyen bir söylemle ayırt etmiştir.

pixabay.com/illustrations

1. TÜSİAD ile Farkları

Dernek üyelerinin çoğunluğunu KOBİ sermayesinin içerisinden gelen genç iş adamları oluşturmaktadır. Çoğunluğu oluşturan bu grup, kendini ekonomik dağılımdan haksız olarak pay aldıklarını düşündüğü büyük sanayicilerin karşısında bir yapılanma olarak görmekte ve Avrupa Birliği (“AB”) de dahil olmak üzere bu büyük grupların dile getirdiği taleplerin çoğunu reddetmektedir.

Derneğin amaçlarının görünümü iki perspektifte şekillenmiştir:

  1. Yerel düzeylerde çıkarların öncelikli perspektifleri
  2. Ağırlıklı olarak merkezdeki tutucu eğilimler

Diğer yandan MÜSİAD, gönüllü bir örgütlenme oluşturmakta ve tutumcu perspektif taşıması yönüyle TÜSİAD’a; üye bileşimleri, yaygın örgütlenme biçimleri ve ekonomik talep perspektifi yönleriyle de odalara benzer ara konuma sahip örgütlenme şeklindedir. [3]

MÜSİAD’ın TÜSİAD’dan en büyük farkı orta ve küçük ölçekli işletmeleri kapsama durumudur. “Anadolu kaplanları”,“İslami sermaye” ve “İslami burjuvazi” şeklinde de isimlendirilen Anadolulu sermayedarlarının, MÜSİAD’ı kurup aynı çatıda toplanmaları söz konusu olmuştur.[4]

2010 yılında dönemin MÜSİAD başkanı Ömer Cihad Vardan’ın verdiği bir demeçte dünya ekonomisinin ekseninin Batı’dan Doğu’ya kaydığını açıklaması ile derneğin TÜSİAD’ın tersine dikkatini Doğu ülkelerine verdiği açıkça gözlemlenebilmektedir. Buna ek olarak Derneğin eski başkanı Erol Yarar’ın, “Dünyadaki örneklerde sermaye kesimlerinin çeşitli kesimlerle bağları olduğunu, bunların manevi değil, çıkar odaklı olan dünyevi bağlar olduğunu” belirtmesi Derneğin misyonu konusunda daha net bir tablo çizmektedir. Yarar, çıkar odaklı dünyevi bağlardan ziyade ahlaken gelişmiş bir yapılanmayı desteklediklerinden derneğin adında “müstakil” kelimesinin kullanıldığını belirtmiştir.

Photo by Bekir Dönmez on Unsplash

2. Misyon

MÜSİAD’ın kurucuları KOBİ’lerin devlet teşvikleri ile daha çok pay almasının gerektiğine inanarak, TÜSİAD oluşumunda tüm iş adamları ve sanayicilerin temsil edilmediğinden hareketle MÜSİAD’ı kurmuşlardır. Bir açıdan TÜSİAD, daha büyük holdingleri ve şirketleri; MÜSİAD ise daha ziyade Anadolu’nun yeni sanayi merkezlerini temsil etmekte denilebilecektir.

MÜSİAD, TÜSİAD gibi zihinsel ve kültürel sermaye açısından küresel bir uzantı oluşturma hedefinde değildir. Bir alıntı ile aralarındaki zıtlığı açıklamak gerekirse; “Tıpkı Osmanlı’nın Avrupa’daki sekülerizm ve kapitalizme direndiği görülen bir merkezkaç kuvveti olma misali, MÜSİAD’ın da Türkiye de bu toplumun entelektüel ve kültürel sermayesini eksene alarak, güçlü bir medeniyet bilinci ve ufkuna sahip bir merkezkaç kuvveti olduğunu belirtmek gerekir. MÜSİAD’ın, Osmanlı ruhunu temsil eden medeniyet ufkunun sembolü olarak görülmesi söz konusudur. TÜSİAD ise küresel sermayenin yayılmasına çalıştığı seküler kültürel, ekonomik, zihinsel ve stratejik sermayenin sembolü gibidir.” [5] Bunların ışığında en kompakt sonuç MÜSİAD’ın ve TÜSİAD’ın farklı değerler kapsamında çalışmalar yürütüp yerellik ve küresellik düzeyinde ayrılıyor olmalarıdır.

www.sandypetermann.com

II. TÜSİAD

“Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği” açık ismine sahip olan TÜSİAD, gönüllü bir iş dünyası kuruluşudur. Üyeleri Türkiye ekonomisinde üretim, kayıtlı istihdam ve dış ticaret gibi alanlarda önemli etkiye sahiptir. Resmi internet sitesinde belirtildiği üzere çalışmaları ile rekabetçi piyasa ekonomisi, sürdürülebilir kalkınma ve katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği bir toplumsal düzenin oluşmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır. Üyeleri 4,500’e yakın şirketi temsil etmekte ve bu şirketler yaklaşık olarak kamu dışı milli gelirin %50 kadarını oluşturmaktadır. Buna ek olarak; enerji ithalatı hariç dış ticaretin %85 kadarını gerçekleştirmektedir. Kurumlar vergisinin ülke çapında %80 kadarını ise TÜSİAD üyeleri ödemektedir.

1. Çalışma Alanları

Çalışma alanları incelenecek olursa;

  • Ekonomi Politikaları
  • Yatırım Ortamı
  • Küresel İlişkiler ve AB
  • Sanayi Politikaları
  • Hizmetlerde Dönüşüm
  • Girişimcilik
  • Sosyal Kalkınma
  • Sürdürülebilir Kalkınma
  • Dijital Türkiye
  • Bölgesel Kalkınma çalışmalarının ana hatlarını oluşturmaktadır.

Bu çalışma esasları kapsamında gönüllü bir kuruluş olan TÜSİAD özel sektörü bir araya getirerek iş dünyasının sesi olmayı 40 yılı aşkın süredir sürdürmektedir. Özellikle ülkemizin küresel rekabet düzeyinde tanıtımına katkıda bulunmuş, AB üyeliği sürecini desteklemek üzere uluslararası siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki, iletişim, temsil ve iş birliği ağlarının geliştirilmesi için çalışmalar yapmıştır.

“TÜSİAD Başkanı Kaslowski: Türkiye ve AB entegrasyon perspektifini korurken geleceği yeni bir yaklaşımla inşa etmeliyiz.”
t24.com.tr/haber

2. Ticari Anlayışa, Hukuka ve Topluma Etkisi

Hukuki açıdan bir önemli yansıması “TÜSİAD, Türk iş dünyası adına, bu çerçevede oluşan görüş ve önerilerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) hükümete, diğer devletlere, uluslararası kuruluşlara ve kamuoyuna doğrudan ya da dolaylı olarak basın ve diğer araçlar aracılığı ile ileterek, yukarıdaki amaçlar doğrultusunda düşünce ve hareket birliği oluşturmayı hedefler.” [6] şeklinde bir açıklama ile ifade edilebilecektir. Asıl olarak bu hareket birliği ve görüşler, ticari teamülden hukuki uygulamalara kadar çeşitli etkilere sahiptir.

2 Nisan 1971 tarihinde Vehbi KOÇ, Selçuk YAŞAR, Dr. Nejat ECZACIBAŞI, Osman BOYNER, Sakıp SABANCI gibi önemli iş insanları tarafından anayasanın öngördüğü karma ekonomi prensiplerine ve Atatürk ilkelerine uygun olarak, sanayi ve hizmet alanlarında çalışan meslek ve iş adamlarının bilgi, tecrübe ve faaliyetlerini ahenkleştirerek değerlendirmek suretiyle, Türkiye’nin demokratik ve planlı yollarla kalkınmasına ve Batı uygarlık seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur.

https://tusiad.org/tr/tusiad/tarihce

Örneğin 8 Haziran 2021 tarihli TÜSİAD raporunda “Avrupa Yeşil Mutabakatı Döngüsel Ekonomi Eylem Planı” nın Türk iş dünyasına neler getireceği ele alınmıştır. Sürdürülebilir ürün, hizmet ve iş modelleri için geliştirilen/geliştirilmesi planlanan düzenlemeleri saptamak, sektörlerle ilintisi ile etkileşimini belirlemek ve bu düzenlemelerin ulusal mevzuattaki karşılıklarının tespiti ile mevcut durum analizi yapmak amacıyla böyle bir çalışma yapıldığı zikredilmektedir. Bu raporun mahiyetinden de anlaşılacağı üzere sürdürülebilirlik, bölgesel gelişim ve ekonomiyi güçlendirecek adımlar atabilmek bu gönüllü kuruluşun misyonlarından birkaçıdır.

TÜSİAD yıllık çalışma raporlarında da belirttiği üzere özel sektörü gönüllülük esasında bir araya getiren ve Türk iş dünyasının sesi olarak faaliyet gösteren bir kuruluş şeklinde kendini tanımlar. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında bölgesel ve sektörel potansiyelleri en iyi şekilde değerlendirerek ulusal ekonomik politikaların oluşturulmasına katkıda bulunur; bu durum da aslında ulusal ekonomi politikalarında ve sektörel faaliyette TÜSİAD’ın ne kadar da hâkim bir etkisinin olduğunu göstermektedir. Diğer yandan küresel bazda tanıtım ve geliştirme çalışmalarında bulunur. Bir diğer örnek olarak 50. Genel Kurul sonrası, günümüzde hararetle tartışılan “İklim Değişikliği ve Ekonomi” başlıklı bir panelin düzenlenmesi verilebilir.

www.iklimhaber.org

TÜSİAD’ın Eski Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Rahmi KOÇ, TÜSİAD hakkında “TÜSİAD’ın en büyük özelliği, gönüllü bir kuruluş olması, davaya inanan patron ve profesyonelleri bünyesinde toplamasıdır. İlk senelerde ekonominin rahat çalışması, nefes alması, liberalleşmesi, kısıtlamaların kalkması, bürokrasinin azalması için uğraşıldı. Bu konular politika ile iç içe olduğu için zaman zaman politikacılarımız ve de hükümet üyelerimiz ile sürtüşmeler meydana geldi. 80’den sonra alınan kararlar ile ekonomi rahatladı, liberalleşti. Daha sonraları da memleket dünyaya açıldı ve şartlar tamamen değişti. Dolayısı ile TÜSİAD da değişen şartlara göre kendisini ve hedeflerini revize etti. Fakat zaman zaman bunun kâfi gelmediğini görüyoruz. Batı dünyasındaki bu gibi kuruluşlar ile çok sıkı işbirliği yapılmasında, onların tecrübelerinden istifade edilmesinde de büyük fayda vardır.” [7] şeklinde yorum yaparak aslında ilgili kuruluşun ekonominin rahatlaması noktasında önemini, hükümet ile ilişkilerin özel sektör kapsamında stabil tutulmasını, dünyaya açılarak modern standartlara kavuşmayı hedeflediğini ve buna hizmet ettiğini açıkça ifade etmiştir.

https://tusiad.org/tr/tusiad/tarihce

3. Arka Plandaki Sebep

TÜSİAD, yönetici ve holding sahiplerinden oluşturulan küçük bir grubun, “5590 sayılı Kanun” ile kurulmuş olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (“TOBB”) ve sanayi odaları gibi mesleki kurumlara üyeliği zorunlu olması sebebiyle kurulmuştur.[8] Dernek kurucularının siyasi partilerin etkisinin altında kalmadan özel sektörün çıkarlarının korunması amacıyla kendi inisiyatiflerini kullanmayı hedeflemiştir. Asıl olarak TÜSİAD’ın kurulmasında önemli nedenlerden başka biri de hükümetin kontrol etmiş olduğu TOBB’da temsil edilemeyen iş adamlarının var olması sebebiyle etkin bir örgütlenme oluşturulmasıdır.[9]

https://tusiad.org/tr

Diğer yandan TÜSİAD kurulurken belirli bir sınıfın ekonomik çıkarlarını koruma amacı taşımaktaydı, zamanla bu amaç toplumsal alanlara doğru yönelmiştir. Demokratikleşme raporları ile kamusal konularda etkisini hissettirmeye çalışmıştır. [10] Bu noktada aslında hükümet üzerinde bir baskı grubu olma yolunda dönüşüm yaşadığı da literatürde ifade edilmektedir. [11]

TÜSİAD’ın ekonomi politikaları ve sosyal perspektif yönünden önemli etkiye sahip bir sivil toplum kuruluşu olmasının yanında iş adamlarının çıkarlarını gözetirken bir açıdan ülke — ekonomi — iş adamları üçgenindeki çıkarları koruma noktasında bir baskı unsuru oluşturduğu gözden kaçırılmamalıdır.

www.bos.rs/cd-eng

[1] https://www.musiad.org.tr/icerik/musiadla-tanisin-2

[2] Mikail Tuncay, “Türkiye’de 2002 Sonrası Sermaye ve İktidar İlişkisi” Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2018, s.51

[3] A.g.e., s.52

[4] A.g.e., s.57

[5] A.g.e., s.61

[6] https://tusiad.org/tr/tusiad/hakkinda

[7] Eylem Türk, “Avrupa Birliği Sürecinde Sivil Toplumun Önemi ve TÜSİAD’ın Rolü” Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2008, s.12, [Milliyet, Business, “Kendini Rakamlarla Sınırlamayan İş Örgütü”, Eylem Türk, 14.09.2003, s.9]

[8] Mikail Tuncay, “Türkiye’de 2002 Sonrası Sermaye ve İktidar İlişkisi” Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2018, s.19

[9] A.g.e., s.19

[10] Arda Ercan & Bilge Ercan. “Türkiye’de Ekonomik Elit Davranışları ve Bir Ekonomik Seçkinler Örgütü Olarak TÜSİAD”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi. Cilt 8, Sayı 41, 2015, s.405

[11] A.g.e.

--

--