Erişimin Engellenmesi Sürecinde İçerik Sağlayıcı, Erişim Sağlayıcı ve Sosyal Ağ Sağlayıcının Rolü
5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesı̇ ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” içerik sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve sosyal ağ sağlayıcılarının anlaşılmasında yol göstericidir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) ise katalog suçlardan birinin işlenmesi, kişilik haklarının zedelenmesi, özel hayatın gizliliğinin veya fikri mülkiyet haklarının ihlal edilmesi ve dijital yayıncılıkta Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (“RTÜK”) tarafından yayın lisansı olmayan yayınlara müdahalenin talep edilmesi üzerine başvurulacak bir kurumdur. Bu noktada hâkim erişimin engellenmesi kararı verebilecekken, soruşturma evresinde gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından 24 saat içinde hâkimin onayına sunulmak üzere erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bununla birlikte kimi suçlarda re’sen BTK başkanı tarafından erişimin engellenmesi mümkündür. Bu suçlar çocuk istismarı, fuhuş, kumar, bahis ve şans oyunları ve benzeri halleri kapsamaktadır. Erişimin engellenmesi sürecinin akılda canlanabilmesi için içerik sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve sosyal ağ sağlayıcının ilgili kanun uyarınca görevi ve işlevi bilinmelidir.
Öncelikle ilgili kavramlar 5651 sayılı kanunda yer almaktadır. Bunlardan biri olan erişim sağlayıcı, kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmaktadır. Bir diğer ifade ile bizlere internet ortamını sağlayan kurumlardır. Günümüzde TTNET, Türkcell ve Superonline erişim sağlayıcı olarak anılan yapılanmalardır. Diğer yandan 5651 sayılı kanunun 6.maddesinin ikinci fıkrası erişim sağlayıcısının sorumluluğunu düzenlemektedir ve erişim sağlayıcısı, kendisi aracılığıyla erişilmiş bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup olmadıklarını kontrol etmekle yükümlü değildir. Buna karşın böyle bir içerikten haberdar olduğu halde buna erişimi engellemekle yükümlüdür.
Erişim sağlayıcıları keyfi şekilde kendilerini kapatıp bir engelleme mekanizması kuramazlar, böyle bir durum varsa BTK’ya bu durum iletilmelidir. Bununla birlikte engelleme kararı alınırsa sadece erişim engellemenin uygulanması değil, buna ek olarak erişim yollarını engelleyici yan tedbirlerin de alınması gereklidir. Buna örnek olarak VPN kullanımının engellenmesi verilebilir. Son olarak diğer kavramlardan ziyade erişimin engellenmesi halinde o içerik hayatına devam etmektedir, sadece bizler Türkiye’den (ya da erişimin engellendiği konumdan) ilgili içeriğe erişememekteyiz [1].
İçerik sağlayıcı ise 5651 sayılı Kanun’un 2.maddesi gereği internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her tür bilgi veya veriyi üreten, bunu değiştiren veya sağlayan kişilerdir. Bir başka ifade ile herhangi bir internet sitesinin içeriğinin oluşmasında bilgi veya belge yükleme gibi yöntemlerle katkıda bulunan kişilerdir [2]. Her birimiz günlük paylaşımlarımız ile birer içerik sağlayıcı olarak adlandırılabiliriz. Erişim sağlayıcının aksine içerik sağlayıcı internet ortamında sunmuş olduğu her içerikten sorumludur. Buna karşın içerik sağlayıcı bağlantı sağlamış olduğu başkasına ait olan içeriklerden sorumlu olmayacaktır. Ancak sunuş şeklinden bağlantı sağlamış olduğu içeriği bir açıdan benimsemiş olduğu ve ilgili kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açık bir biçimde belli ise sorumlu olabilecektir.
Bu noktada günümüzde özellikle Twitter platformunda retweet ve like yapmanın mahiyeti bu yüzden tartışmalıdır. Diğer önemli bir nokta; erişimin engellenmesinin aksine içerik kaldırıldığı zaman dünyanın neresinde olunursa olunsun artık o içeriğe erişilemeyecektir ve internet ortamından ilgili içerik çıkarılmış olmaktadır. Bu bağlamda içeriğin kaldırılması en üst tedbirdir. Bu yüzden alınacak önlemler nezdinde ilk önce erişimin engellenmesi, eğer bu yeterli olmuyorsa içeriğin kaldırılması söz konusu olmalıdır. Aksi halde tedbirde oransızlık ortaya çıkacaktır.
Sosyal ağ sağlayıcı, kanundaki değişikle birlikte gelen daha yeni bir kavramdır. Sosyal etkileşim maksadı ile kullanıcıların internette görüntü, metin, ses ve konum gibi içerikleri oluşturmalarına, bunları görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişilerdir. Bu kapsamda Instagram ve Twitter gibi platformlar sosyal ağ sağlayıcı olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde sosyal ağ sağlayıcılarının yurt dışı kaynaklı platformlar olmaları halinde temsilci bulundurma yükümlülüğü bulunmaktadır [3]. Diğer yandan sosyal ağ sağlayıcıları içerik kaldırmaya yönelik talepleri 48 saat içinde cevaplamakla yükümlüdür. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde para cezası, reklam verilmesinin yasaklanması veya internet trafiğinin bant genişliğinin azaltılması söz konusu olabilecektir.
Son olarak belirtilmesi gereken; filtreleme, erişimin engellenmesi ve içeriğin kaldırılması arasındaki ilişkidir. Filtreleme belirli yazılımlar aracılığıyla internet sitesinin belli kısımlarının görüntülenip görüntülenemeyeceğinin belirlenmesidir. Bu noktada internet kullanımı belli ölçüde kısıtlanır, bu üç önlem arasında en hafif olanıdır. Diğer yandan erişimin engellenmesi halinde alan adından, IP adresinden, içeriğe URL üzerinden ve benzeri yöntemler kullanılarak ulaşılamaması sağlanmaktadır. Bununla birlikte en üst tedbir olan içeriğin kaldırılmasında içerik veya yer sağlayıcılar tarafından ihlale konu edilen içerik, sunuculardan veya barındırılan platformdan çıkarılmaktadır. Artık bu halde internet ortamında o içeriğin varlığı sona ermiştir. Bu yüzden herhangi bir tedbire veya yaptırıma sebebiyet verecek bir durumda dikkatli hareket edilerek menfaatler dengesi gözetilmeli ve aynı zamanda hukukun genel ilkelerine uygun şekilde karar alınmalıdır.
[1] Köse G., Özen K., “İnternette Sansür Üzerine Bir Değerlendirme”, Bilgi Yönetiminde Teknolojik Yakınsama ve Sosyal Ağlar: 2. Uluslararası Değişen Dünyada Bilgi Yönetimi Sempozyumu Bildirileri, 22–24 Eylül 2010, s.120
[2] Bozbel S., Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Aralık 2012, s.484 (Av. İdil Gençosmanoğlu’nun Haziran 2020 tarih 5651 Sayılı Kanun Kapsamında İnternet Aktörleri başlıklı yazısından alınmıştır)
[3] “Sosyal Ağ Sağlayıcı Kavramı ve Yükümlülükleri”, Kasaroğlu Hukuk Bürosu, 14 Ekim 2020